Milyonlarca şifreleme coin hırsızlığı davası, hukuki tanım farklılıklarını ortaya çıkardı. Dört çalışan, yasadışı veri elde etme suçundan mahkum edildi.
Şifreleme varlık hırsızlığı davası hukuki tartışmalara yol açtı
Son zamanlarda, milyonlarca şifreleme parası ile ilgili bir hırsızlık olayı geniş bir dikkat çekti. Bu olay, sadece şifreleme varlıkları alanındaki riskleri açığa çıkarmakla kalmadı, aynı zamanda ülkemizin şifreleme varlıkları hukuki tanımı üzerindeki ayrılıkları da gözler önüne serdi.
2023 Mayıs'ta, Şanghay sakini Ou, cüzdanında değerli milyonlarca şifreleme parası olduğunu fark etti. Yapılan araştırmalar sonucunda Ou, bir ay önce birinin tüm şifreleme parasını transfer ettiğini keşfetti. Teknik analiz yoluyla, Ou, kullandığı cüzdanın otomatik olarak özel anahtarları elde eden bir "arka kapı" programına sahip olduğunu buldu.
İlgili tarafların yardımıyla, Eu başarılı bir şekilde suç şüphelisini belirledi ve 2023 yılının Ağustos ayında güvenlik güçlerine ceza davası sundu. Ardından, bir platformun üç iç çalışanı Liu, Zhang1 ve Dong2 tutuklandı.
Mahkeme kararına göre, üç sanık görevlerini kötüye kullanarak cüzdanlarda "arka kapı" programı yerleştirerek kullanıcıların özel anahtarlarını ve kurtarma cümlelerini yasadışı olarak elde ettiler. Toplamda 27622 kurtarma cümlesi ve 10203 özel anahtar elde ettiler, bu da 19487 cüzdan adresini kapsıyor. Üçlünün bu verileri iki yıl sonra kullanıcıların sanal paralarını yasadışı olarak elde etmek için kullanmayı planladığı ortaya çıktı.
Ancak, dava soruşturması sırasında beklenmedik bir dönemeç ortaya çıktı. Savcılık, aslında Eu'nun şifreleme parasını başka bir eski çalışan Zhang 2'nin çaldığını keşfetti. Zhang 2, 2021'de başka bir platformun cüzdanına benzer bir arka kapı programı yerleştirmişti ve 2023 Nisan'ında yasa dışı olarak elde ettiği verileri kullanarak Eu'nun şifreleme parasını çaldı.
Sonunda, mahkeme dört sanığı bilgisayar bilgi sistemi verilerini yasadışı olarak elde etme suçundan üç yıl hapis cezasına ve para cezasına çarptırdı. Ancak, bu karar tartışmalara yol açtı.
Bazı görüşler, bu davanın hırsızlık suçu veya görev kötüye kullanımı suçu ile mahkum edilmesi gerektiğini, bilgisayar bilgi sistemlerinin verilerini yasadışı olarak elde etme suçu ile değil, savunmaktadır. Bu, yargı organlarının şifreleme varlıklarının doğasına ilişkin görüş ayrılıklarını yansıtmaktadır. Bazı hakimler, şifreleme varlıklarının geleneksel anlamda "mala" dahil olmadığını düşünürken, diğerleri bunun mülkiyet niteliğine sahip olduğunu savunmaktadır.
Son yıllarda, giderek daha fazla mahkeme kararı, şifreleme varlıklarının mülkiyet niteliğini tanımıştır. Örneğin, bazı davalar sanal para birimlerinin ceza hukuku anlamında mülkiyet niteliğine sahip olduğunu ve mülkiyet suçlarının konusu olabileceğini açıkça belirtmiştir.
Uzmanlar, Bitcoin gibi şifreleme varlıklarının aslında ceza hukukundaki "mala" ait özellikleri taşıdığını, yönetim olasılığı, transfer olasılığı ve değer taşıdığını belirtmişlerdir. Bu nedenle, davayı görevi kötüye kullanma suçu olarak nitelendirmek muhtemelen daha uygun olacaktır ve sanığın subjektif niyetini ve objektif eylemlerini daha doğru bir şekilde değerlendirebilir.
Bu dava, hukuk ile teknoloji gelişimi arasındaki çelişkiyi vurgulamaktadır. Şifreleme varlıkları piyasası ve blockchain teknolojisinin sürekli gelişimi ile birlikte, gelecekte hukukun şifreleme varlıklarının hukuki niteliğini daha kesin bir şekilde tanımlamasını ve yargı pratiğine daha net ve birleştirici bir rehberlik sağlamasını umut ediyoruz.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
15 Likes
Reward
15
5
Share
Comment
0/400
probably_nothing_anon
· 20h ago
Sosyal ölüm oldu, ne kadar coin atmam gerekiyor ki aklımda kalsın?
View OriginalReply0
FloorPriceWatcher
· 20h ago
Bu projeler hala coinleri böyle mi saklıyor?
View OriginalReply0
AirdropChaser
· 20h ago
Soğuk Cüzdan hayat kurtarır, Sıcak Cüzdan ise kaderi belirler.
View OriginalReply0
mev_me_maybe
· 20h ago
Anlamsız Platform kendi adamları bile bu işi yapıyor.
Milyonlarca şifreleme coin hırsızlığı davası, hukuki tanım farklılıklarını ortaya çıkardı. Dört çalışan, yasadışı veri elde etme suçundan mahkum edildi.
Şifreleme varlık hırsızlığı davası hukuki tartışmalara yol açtı
Son zamanlarda, milyonlarca şifreleme parası ile ilgili bir hırsızlık olayı geniş bir dikkat çekti. Bu olay, sadece şifreleme varlıkları alanındaki riskleri açığa çıkarmakla kalmadı, aynı zamanda ülkemizin şifreleme varlıkları hukuki tanımı üzerindeki ayrılıkları da gözler önüne serdi.
2023 Mayıs'ta, Şanghay sakini Ou, cüzdanında değerli milyonlarca şifreleme parası olduğunu fark etti. Yapılan araştırmalar sonucunda Ou, bir ay önce birinin tüm şifreleme parasını transfer ettiğini keşfetti. Teknik analiz yoluyla, Ou, kullandığı cüzdanın otomatik olarak özel anahtarları elde eden bir "arka kapı" programına sahip olduğunu buldu.
İlgili tarafların yardımıyla, Eu başarılı bir şekilde suç şüphelisini belirledi ve 2023 yılının Ağustos ayında güvenlik güçlerine ceza davası sundu. Ardından, bir platformun üç iç çalışanı Liu, Zhang1 ve Dong2 tutuklandı.
Mahkeme kararına göre, üç sanık görevlerini kötüye kullanarak cüzdanlarda "arka kapı" programı yerleştirerek kullanıcıların özel anahtarlarını ve kurtarma cümlelerini yasadışı olarak elde ettiler. Toplamda 27622 kurtarma cümlesi ve 10203 özel anahtar elde ettiler, bu da 19487 cüzdan adresini kapsıyor. Üçlünün bu verileri iki yıl sonra kullanıcıların sanal paralarını yasadışı olarak elde etmek için kullanmayı planladığı ortaya çıktı.
Ancak, dava soruşturması sırasında beklenmedik bir dönemeç ortaya çıktı. Savcılık, aslında Eu'nun şifreleme parasını başka bir eski çalışan Zhang 2'nin çaldığını keşfetti. Zhang 2, 2021'de başka bir platformun cüzdanına benzer bir arka kapı programı yerleştirmişti ve 2023 Nisan'ında yasa dışı olarak elde ettiği verileri kullanarak Eu'nun şifreleme parasını çaldı.
Sonunda, mahkeme dört sanığı bilgisayar bilgi sistemi verilerini yasadışı olarak elde etme suçundan üç yıl hapis cezasına ve para cezasına çarptırdı. Ancak, bu karar tartışmalara yol açtı.
Bazı görüşler, bu davanın hırsızlık suçu veya görev kötüye kullanımı suçu ile mahkum edilmesi gerektiğini, bilgisayar bilgi sistemlerinin verilerini yasadışı olarak elde etme suçu ile değil, savunmaktadır. Bu, yargı organlarının şifreleme varlıklarının doğasına ilişkin görüş ayrılıklarını yansıtmaktadır. Bazı hakimler, şifreleme varlıklarının geleneksel anlamda "mala" dahil olmadığını düşünürken, diğerleri bunun mülkiyet niteliğine sahip olduğunu savunmaktadır.
Son yıllarda, giderek daha fazla mahkeme kararı, şifreleme varlıklarının mülkiyet niteliğini tanımıştır. Örneğin, bazı davalar sanal para birimlerinin ceza hukuku anlamında mülkiyet niteliğine sahip olduğunu ve mülkiyet suçlarının konusu olabileceğini açıkça belirtmiştir.
Uzmanlar, Bitcoin gibi şifreleme varlıklarının aslında ceza hukukundaki "mala" ait özellikleri taşıdığını, yönetim olasılığı, transfer olasılığı ve değer taşıdığını belirtmişlerdir. Bu nedenle, davayı görevi kötüye kullanma suçu olarak nitelendirmek muhtemelen daha uygun olacaktır ve sanığın subjektif niyetini ve objektif eylemlerini daha doğru bir şekilde değerlendirebilir.
Bu dava, hukuk ile teknoloji gelişimi arasındaki çelişkiyi vurgulamaktadır. Şifreleme varlıkları piyasası ve blockchain teknolojisinin sürekli gelişimi ile birlikte, gelecekte hukukun şifreleme varlıklarının hukuki niteliğini daha kesin bir şekilde tanımlamasını ve yargı pratiğine daha net ve birleştirici bir rehberlik sağlamasını umut ediyoruz.